YILDIRIM BELEDİYESİ EKİPLERİ, YOLLARIN KAPANMAMASI VE YOLLARDA KAYMA İLE BUZLANMA OLUŞMAMASI ADINA GECE GÜNDÜZ KAR KÜREME VE TUZLAMA ÇALIŞMASI GERÇEKLEŞTİRİYOR.
Dünyadaki Değişim ve Dönüşümü Gözden Kaçırmamalıyız
75 yaş ve üzerine kovid aşılama çalışmaları başladı
Bursa Büyükşehir Belediyesi Elektronik ve Haberleşme Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen GSM İstasyonları Yer Seçimi İzin Belgesi, Mobil Baz İstasyonları ve Saha dolabı başvuruları online olarak yapılabilecek.
Uludağ’da kar kalınlığı 1 metreyi aşarken, şehir merkezinde de an itibaren yağmaya başladı.
Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğrencileri, kuraklığa dikkat çekmek amacıyla özel bir video hazırladı.
Türk Edebiyatı’nın önde gelen yazarlarından Ahmet Hamdi Tanpınar, Yıldırım Belediyesi tarafından vefatının 59. yıldönümünde düzenlenen Eski Bursa fotoğraflarının oluşturduğu “Bursa’da Zaman’ adlı fotoğraf sergisi ile anıldı
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Covid-19 salgını ile mücadele kapsamında getirdiği ulaşım kartlarına HES kodu eşleştirmesi için verdiği süre 19 Şubat’a kadar uzatıldı
İnegöl Belediyesi, İklim Değişikliği Eylem Planını hazırlamak için çalışma başlattı
Afganistan'ın eski adıyla Kafiristan bölgesi (yeni adıyla Nuristan Vilayeti) ve Hindukuş Dağları'nda bulunan Pakistan'ın Hayber-Pahtunhva eyaletinin denizden 3000 m.yüksek bölgelerinde yaşayan eşsiz ve benzersiz olarak nitelendirilen kendilerine özgü inançları ve yaşam tarzları olan Hint-Aryan kökenli yerli bir halk.Kalaşların yaşadığı bölgenin bitişiğindeki Afganistan'ın Nuristan(Tarihsel Kafiristan olarak da bilinir) ilinde yaşayan Nuristaniler bir zamanlar Kalaşlarla aynı dini uygulamıştır. 19. yüzyılda Nuristan'ın İslam'a geçmesine karşın bazı kanıtlar insanların geleneklerini uygulamaya devam ettiğini gösterir. Geçen zamanda, Nuristan bölgesinin nüfusunun azalmasıyla birlikte çevreden bu bölgeye diğer Afgan halklarının akını olmuş ve kalan yerliler gelen akıncılarla zaman içinde kaynaşmıştır. Kalaşlar kendi ayrı kültürel geleneklerini korumuştur.Kalaşların kültürü benzersizdir ve onları çevreleyen çeşitli etnik gruplardan tamamen farklıdır. Onlar çoktanrıcı bir halktır ve doğa onların günlük yaşamlarında son derece önemli ve manevi bir rol oynar. Dini geleneğin bir parçası olarak, üç vadinin bol kaynaklarına şükretmek için kurbanlar sunulur ve festivaller düzenlenir. Kalaş Deş (üç Kalash vadisi) iki ayrı kültür alanından oluşur; Rumbur ve Brumbret vadisi ve daha geleneksel olan Birir vadisi. Kalash mitoloji ve folklor antik Yunan ilişkilendirilir; ancak onların gelenekleri Hint-İran (Veda ve ön-Zerdüşt) gelenekleriyle çok daha benzeşir. Bu Helen-Hint-İran karma kültürü olarak açıklanabilir. Bir görüş, Kalaşların Büyük İskender'in askerlerinin torunları olduğunu savunur; ancak bunu ispatlamak için şu ana dek herhangi bir kapsamlı genetik test yapılmamıştır. Kalaşlar kendilerine has kültürleri ve biraz da antik Persleri hatırlatmaları nedeniyle antropologların ilgisini çekmektedir. Kalaş dili, büyük Hint-Avrupa dil ailesinin Hint-Aryan grubundan bir dildir. Chitral alt-grubun, Kowar dili dışındaki tek üyesidir. Norveç Dilbilimci Georg Morgenstierne benzerlikleri ileri sürerek, Kalaş dilinin bağımsız kendi başına bir dil değil Kovar dilinin bir lehçesi olduğuna inanmaktadır.
Kalaşların etnik özellikleri tanımlanması yönünde bazı tartışmalar vardır. 20. yüzyıldan önce oldukça çok sayıda gayri-Müslim azınlığın kendi sayılarında azalma görüldü. Kalaş lider Saifulla Jan "Herhangi bir Kalaş İslam'a geçti ise, bizim güçlü kimliğimizi korumak adına artık aramızdan ayrılmalıdır."diye belirtmiştir. Buna karşın İslam dinine geçen yaklaşık üç bin Kalaş köylerinde kendi dilini ve antik kültürü birçok açıdan korumaktadır. Günümüzde, Müslüman olan nüfus, toplam Kalaş nüfusunun yarıdan fazlasını oluşturmaktadır.Kalaş kadınlar genellikle sık sık deniz kabukları ile işlemeli uzun siyah elbiseler giyerler. Bu nedenle, bölgede "Kara kafir" olarak bilinirler. Erkekler Pakistan Şalvarını benimsemiştir, çocuklar dört yaşından sonra erişkin giyim şeklinin küçük sürümleri giymeye başlarlar.Çevredeki Pakistan kültürüne aksine, erkek ve kadın arasındaki ilişkilerde katı tutum takınılmaz. Ancak bununla birlikte adet gören kız ve kadınlar kendi "saflık"larını yeniden kazanana kadar "başaleni" denen köy içindeki binalarda kalırlar. Doğum zamanlarında, Başaleni'de çocuğunu doğuran kadın bir saflık ritüeliyle tekrar kocasının yanına döner.