Şiddetli tipi yüzünden yoluna devam edemeyen Doğu Ekspresi gece yarısından sonra ilerleyemez. Tren her zamanki gibi tamamen doludur. Ertesi sabah yapılan kontrollerin sonucunda görevliler yolcular ile ilgili bir sorunun olmadığını anlar ve dikkatlerini kapısı içeriden kilitli olan bir kompartıman çeker. Defalarca bıçaklanmış bir şekilde karşılaştıkları durum karşısında herkes şaşkınlık içerisinde kalır. Tren idaresinden sorumlu Bay Bouc, cinayetin aydınlatılması için trende yolculuk yapan dedektif Poirot'dan yardım ister, Poirot da bu teklifi kabul eder ve tam yetkili olarak araştırmalarına başlar ancak kimi yolcular cinayetin izlerini yok edebilmek için yaşlı dedektifin dikkatini dağıtmaya çalışırlar. Poirot, kehanet sayılabilecek bir saptamayla cinayeti bir değil iki şekilde çözümlemeyi başarır. Yolcuların pasaportlarını inceler, onların ifadelerini alır ve valizlerini arayarak cinayetin suçlu ya da suçlularını ortaya çıkarmaya çalışır. Christie'nin bu romanı 1933 yılında İstanbul'da, Pera Palas Otel'de yazılmıştır. Romanın giriş bölümü de İstanbul'da geçmektedir.
Dedektif Hercule Poirot
Yolcular