Yıllarca Milletimizin dilinde marş olarak söylendi , hasretlik dile getirildi, beste yapıldı ve dilden dile haykırdık.
ÇIRPINIRDIN KARADENİZ BAKIP TÜRKÜN BAYRAĞINA
Kafkasya nın sevdasını özlemini hep Karadeniz in dalgalarına yazdık sularında aradık. Fakat asıl çırpınan Akdeniz’i unuttuk göremedik özleyemedik, yüreğimizde hissedemedik. Karadeniz den ziyade 1538 den itibaren yaklaşık 100 yıl öncesine kadar büyük komutan Barbaros Hayrettin paşanın preveze deniz zaferinden sonra Akdeniz yüz yıllarca Türk gölü oldu. Etrafındaki tüm ülkeler birer Türk yurduydu ancak her ülke elimizden çıktıkça Akdeniz çırpındı gözyaşı döktü ve günden güne hasreti büyüdü bu hasretini dalgalarına yükledi bazen çağladı bazen coştu bazen sessiz ve derinden derdini derin sularına gömdü. Akdeniz in özlemini sessizliğini sevdasını anlayan olmadı gözyaşını silecek bir Barbaros bekliyordu yani öz sahibini bekliyordu nitekim bu günlerde çok heyecanlı çok mutlu ay yıldızlı bayrak gururla dolaşıyor Akdeniz’in sularında Türk askerini dalgalarıyla selamlıyor. Emperyalistlere karşı donanmamız kararlı bir şekilde dolaşıyor Akdeniz in sularında adeta hepsine meydan okuyor. Artık Türkün gücü bu suların gerçek sahibidir. Akdeniz bize Osmanlının Barbaros un emanetidir. Uyuyan dev uyandı. Artık üzülme Akdeniz dalgalarınla coş sen bizi biz seni selamlayalım.
Yaklaşık yüz yıldır denileni yapan verilen görevi kabullenen Türkiye yok artık Akdeniz de kendine yakışanı yapan bir Türkiye var. Dik duruyor. Tehditlere boyun eğmiyor. Bende varım diyor. Risk almadan kazanılmayacağını bilen bir yönetim var geleceğin süper gücü olma yolunda emin adımlarla ilerleyen bir ülke var. Artık Akdeniz de bizde varız.
Gelecekte yine bir Türk gölü olmayı bekleyen Akdeniz e şimdiden Müjde veriyorum.
ARTIK GURURLA DALGALARINI ÇIRP EY AKDENİZ.