Bugünlerde herkesin dilinde ve televizyonlarda konuşulan baraj sularının azalması,yağmursuzluk ciddi boyutlara gelmektedir.Su israfının önlenmesi hususu sürekli olarak ifade edilmektedir.Bazı inançsız kesimlerin alaya aldıkları Camilerde yağmur duası yapılmakta,Rahman ve Rahim olan Rabbimizden yardım dilenmektedir.
Şunu iyi bilmeliyiz.Evvela biz kimiz.Ne için bu dünyaya geldik.Bu kadar acizliğimize rağmen nedir bu kibir ve gurur.Dört ana unsurdan biri olan suyun kesilmesine çaresiz kalan insanoğlunun yüzlerce isyanı ve küfrü neden?
Bizler, dünyanın doğal yaratılan herşeyi ile oynayıp bozmaktayız.Bir bakarsın ozon tabakasını spreylerle delmişiz.Bir bakarsın türlü türlü egzos ve kimyasal gazlarla teneffüs ettiğimiz havayı kirletmişiz.Ağaç katliamı yapıp beton yığınlarına çevirmişiz.Har vurup har savurmuşuz vesselam.
Ne kadar su buharlaşırsa atmosfere,o kadar yağmur dökülür yere.Herşeyde mizan ve ölçü vardır bu alemde.Kur'an buna dikkat çeker,lakin anlayana.
Yağmura dönelim teknik olarak...
''Su buharının atmosferde yoğunlaşarak yerçekimi etkisi sonucunda, yeryüzeyine muhtelif şekillerde düşen ve toprak üzerinde belirli miktarda su veren hadiselere yağış denir.
Memleketimizde yağış aşağıdaki aletlerle ölçülür.
Plüviyometre : Atmosferden yeryüzeyine düşen yağışı direkt olarak ölçen alettir.
Plüviyograf : Atmosferden yeryüzeyine düşen yağışı diyagram üzerine kaydeden alettir.
Su toplama kabında toplanan yağış, mihber denilen taksimatlı yağış ölçeğiyle mm cinsinden ölçülür.
Meteorolojide ağırlık ile yağış ölçülmez. Meteorolojide yükseklik ile yağış ölçülür. Yaklaşık 20 cm çapında biriken yağış (sıva halde) beher yardımıyla yükseklik olarak ölçülür. Düşen yağış kaç mm ise o kadar km/m2 yağış düşmüş demektir. Suyun özgül ağırlığı 1 gr/cm3 olduğuna göre 1 m2 alanda 1 mm yüksekliğindeki suyun ağırlığı 1 kg eder. Yani 1 mm yağış = 1 kg/m2 dir.(KAYNAK,Coğrafya.Biz)''
Su bir nimettir,Hava bir nimettir,Güneş bir nimettir,Toprak bir nimettir. Herşey insanoğlu için.Yaratan bir şükür ister bunca nimetlere karşı,bir kulluk ister.Basit ve mikroskopla ancak görülebilen bir virüse karşı aciz kalan insan,kendini ne zannediyor acaba?
“Şüphesiz biz ona doğru yolu gösterdik; artık o isterse şükreden olur, isterse nankör (kefûr).” (İnsan, 76/3)
Elbet birgün toprak olacağız.Bizi yaratıp bu kadar nimetlerini önümüze serip kulluk yapmamızı isteyen Rabbimize ne cevap vereceğiz.
“Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur, nankörlük edene gelince o bilsin ki rabbim ganidir, kerimdir.” (Neml, 27/40)
Allah bizleri şükreden kullarından eylesin.Selam ve Dua ile...